Kore’de Sofra Adabı ve Masa Düzeni

Çizim: İrem Nur BİRMO

Nezaket Koreliler için çok önemli bir konu ve bu durum yemek, içecekler ve masa paylaşımı üzerinde de oldukça etkilidir. Eski geleneklerin bazıları son yıllarda yavaş yavaş kaybolsa da Kore sofra adabı için oldukça uzun bir liste bulunuyor.

Bu listenin ilk sırasında ortamdaki en büyük kişinin masaya oturmadan kimsenin oturmaması ve bu kişi yemeğe başlamadan kimsenin başlamaması var. Burada belki çok büyük farlılık yok. Ancak Kore geleneklerine göre yemeği herkesle özellikle de büyüklerle aynı hızda yemek gerekiyor. Sofradakiler kendilerini daha çabuk veya daha yavaş yemek mecburiyetinde hissetmemelidirler. Bu arada şunu belirtmek de fayda var: Sofrada yaş, iş veya herhangi bir sıralamaya göre oturmak esas. Bu statünün en aşağısında olan kapıya yakın oturur, diğerleri de sıralamaya göre yerini alıyor.

Sofrada ilk yenen şey çorba ya da kimchi daha sonra pirinç yemeği veya diğerleridir. Çorba ve güveç yemeklerinde kaşık kullanılmaktayken diğer yemeklerde chopsticks (yemek çubukları) kullanılıyor.

Dışarıda yemek yeniliyorsa; her ne kadar katkı teklif edilse de, hesabı genellikle davet eden öder. Bazı Batı tarzı restoranlar ve oteller hariç, bahşiş bırakılmaz. Teklif edilen bir yemeği reddetmek kaba bir davranış olarak kabul edilir. Özellikle başkasının evinde yemek yiyecekseniz yemeği dört gözle beklediğinizi ve yemek yaptıkları için minnettar olduğunuzu söylemelisiniz. Ve yemekten sonra da aynı şekilde teşekkür edilmesi beklenir.

Kemik, kılçık gibi yenilemeyen atıkları peçeteye sararak diğerlerinin görmemesi sağlanır. Ama bu çöpü masaya veya yere koymamalısınız. Pilav veya çorba servis edildikten sonra karıştırılmaz. Herkesin kullandığı tabaklarda yemeğin en güzel yerleri seçilerek yemek karıştırılmaz. Ortak yenilen yemeklerde kendinize bir kenarı seçin ve sadece oradan yiyin!

Kore sofralarında kibar karşılanmayan bir şey varsa o da kesinlikle yemek sırasında sümkürmektir. Sofrada öksürmek veya hapşırmak yakışık almaz. Asla yapmamalısınız. Bir diğer önemli konu ise çorba ve pirinç yemeklerinin olduğu kaseyi elinizde tutmamanız gerektiğidir. Sol el ile yemek, yemeğin inceliğini bozar.

Kurallara göre, su içerken yaşlılara bakılmaz. Herkesin kendi porsiyon pilavını bitirmesi gerekir (eskiden pilav sadece zenginlerce yendiği ve bu yüzden değerli olduğu için.).

Masada kolayca erişilebilen noktadaki yemeklere uzanılır; masanın diğer tarafına uzanmaya çalışmak hoş karşılanmaz. Çubuklar ve kaşık hiçbir zaman aynı anda kullanılmaz. Ayrıca elinizdeki kaşıklarla veya chopstickslerle tabağınıza veya başka bir yere vurarak ses yapmamanız gerekiyor. Eğer biri size bir şey uzatıyorsa onu almak için veya siz birine bir şey uzatıyorsanız mutlaka iki elinizi kullanın!

Teklif edilen içkinin reddedilmesi ise hoş karşılanmıyor. Yemek sırasında sofrayı terk etmek, bir şeyler okumak, televizyon izlemek, elinizle yemek almak, ağzınız açık bir şekilde veya ses çıkararak yemek yemek saygısızlık olarak görülüyor. Yemek yerken ağız şapırdatmak ve tabak, kaşık vs. kullanırken ses çıkarmak yakışıksızdır. Ama çorbayı höpürdeterek içmek normaldir (çorba sıcak servis edildiği için), yemek üfleyerek soğutulmaya çalışılmaz.

Eskiden sofralar yemek sırasında sessizdi. Günümüzde ise, insanlar yemekleri birbirleriyle konuşmak için kullanırlar ve bu yüzden bu kural geçersizdir.

Chopstickslerinizi yemeğinizi bitirdiğinizde tabağınıza değil ilk başta olduğu yere masaya koymanız gerekiyor.  Ancak siz bitirdiğinizde hala büyükler yiyorsa tabağınıza koymanız ve onlar bitirdiklerinde masaya koymanız bekleniyor. Sakın unutmayın büyükler masadan kalkıyorsa onlarla birlikte ayağa kalkın.

Eğer bardağınız boşaldıysa veya yarıya indiyse sakın kendiniz doldurmayın! Çünkü yanınızdaki sizin için yapmalıdır ve siz de aynısını onlar için yapmalısınız.

Masa düzenine bakıldığında ise sulu ve sıcak yemekler sofranın sağında yer alırken; kuru ve soğuk yemekler sol tarafa konulur. Pirinç kasesi sol, çorba kasesi sağ tarafa konumlanır ve diğer tüm kaseler ortada bulunur. Kaşık ise tabağın sağında yer alır hemen arkasında ise chopsticksler vardır.

Kahvaltı Özellikle ekmek gibi bir kavram Kore’de yok. Bunun yerine kahvaltıda ‘bap adını verdikleri, yine bizdeki aynı pirinç ile yapılan pilav lapası tüketmekteler. Bap’ın yanında diğer öğünlerdeki gibi normal et, balık içerikli besinler tüketiliyor. Kırsal kesimde pirinç, çorba ve kızartma tüketirler.

Öğle yemeği Güney Koreliler çok çalışan bir millet olduklarından dolayı arkadaşları ile genelde öğle ve akşam yemeklerinde ya da içki içmeye gittiklerinde buluşurlar. Hatta öğle yemeği saatinde hemen hemen kimseyi bulamazsınız, herkes yemeğe gider.

Akşam yemeği Akşam yemekleri özellikle Kore gibi geleneklerine bağlı bir toplumda oldukça önemli bir yere sahip. Mümkünse tüm aile yemeği hep birlikte, görgü kuralları çerçevesinde yemektedirler.

Kaynakça:

https://gezimanya.com/Yazilar/korede-sofra-duzeni-ve-adabi

http://berfendber.blogspot.com/2013/02/kore-mutfag-korean-cuisine.html

Yorum bırakın